Anayasa Mahkemesi, prime esas ücretin belirlenmesi davasında ileri sürülen delile gerekçeli kararda değinilmemesi nedeniyle, gerekçeli karar hakkının ihlalinin gündeme geleceğine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi, yapılan bireysel başvuru üzerine vermiş olduğu kararında; taraflardan birinin delil olarak da ileri sürdüğü bir başka mahkemenin işçilik alacaklarına ilişkin kararının, görülmekte olan prime esas ücretin belirlenmesi davası sırasında delil olarak değerlendirilmemesini gerekçeli karar hakkının ihlali olarak değerlendirmiştir.

Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuru, prime esas gerçek ücretin tespiti davasında ileri sürülen delillerin değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesi nedeniyle gerekçeli karar hakkının ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir. Başvurucu, işçilik alacaklarına yönelik olarak açtığı davada asıl ücretin tespit edildiğini belirtmiştir. Bu delil gözetilmeden elden ödenen ücret yönünden davanın reddine karar verilmesi nedeniyle başvurucu, yargılama sonucunun adil olmadığını belirterek hakkaniyete uygun yargılanma ve sosyal güvenlik haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Anayasa Mahkemesi, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın reddi, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabulü yönünde oybirliğiyle karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi kararını özetle aşağıdaki gerekçelere dayandırmıştır:

  • Her ne kadar Anayasa’da gerekçeli karar hakkından açıkça söz edilmemişse de mahkemelere, kararlarını gerekçeli olarak yazma yükümlülüğü yüklenmiştir. Adil yargılanma hakkı, gerekçeli karar hakkını da güvence altına almaktadır. Gerekçeli karar hakkı, adil yargılanma hakkının temel güvencelerinden biridir.
  • Gerekçeli karar hakkı, kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını sağlamayı ve denetlemeyi amaçlamaktadır. Tarafların muhakeme sırasında ileri sürdükleri iddiaların kurallara uygun biçimde incelenip incelenmediğini bilmeleri, ayrıca demokratik bir toplumda kendi adlarına verilen yargı kararlarının sebeplerini toplumun öğrenmesinin sağlanması için de gereklidir.
  • Bağlantılı davaların hangi nedenlerle farklı şekilde sonuçlandığının başvurucu ve üçüncü kişiler nezdinde objektif olarak anlaşılmasına imkân verecek şekilde yeterli gerekçelerle kararda açıklanmasının anayasal bir yükümlülüktür.
  • Hükmün sonucunu değiştirebilecek nitelikteki esaslı iddia ve itirazın karşılanmamış ve gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

Özetle; muhakeme sırasında öne sürülen iddiaların, davanın sonucuna etkili nitelikte olması hâlinde, gerekçeli kararlarda bu hususlara mahkemelerce makul bir şekilde değinilmemesi halinde, gerekçeli karar hakkının ihlali gündeme gelecektir.

14 Aralık 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 2019/38643 başvuru sayılı Anayasa Mahkemesi kararının tam metnine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.