2018’de Guerlain’in ikonik Rouge G de Guerlain ruju (“Ürün”) için yapmış olduğu üç boyutlu marka tescil başvurusu, Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (“EUIPO”) Temyiz Kurulu’nun ilgili şeklin ayırt ediciliği haiz bulmaması nedeniyle EUIPO tarafından reddedilmiştir. Guerlain, iptali ve markasının tescili talebiyle Avrupa Birliği Genel Mahkemesi’ne (“Genel Mahkeme”) başvurmuştur.
Genel Mahkeme, 14 Temmuz 2021 tarihli ve T-488/20 sayılı kararıyla, aşağıdaki gerekçelerle Guerlain’ın taleplerini yerinde bulmuştur:
- Üç boyutlu bir markanın ayırt ediciliğine dair değerlendirme özgünlüğüne veya ilgili sektörde daha önce kullanılmamış olmasına bağlı değildir.
- Bir sektörde çok fazla ürün şeklinin mevcut olması da tek başına yeni bir şeklin mutlaka ayırt edici olduğu anlamına gelmeyecektir.
- Üç boyutlu marka koruması için şeklin, sektörünün norm ve geleneklerinden önemli ölçüde uzaklaşmış olması gerekmektedir.
- Tek başına üç boyutlu markanın yüksek kalitede bir tasarım sahip olması da bu markanın tüketicilerce diğer işletmelerin mallarından ayırt edilmesini mümkün kılmaz.
- Estetik analiz, ürünün ticari çekiciliğinin değerlendirilmesi anlamına gelmez; ilgili tüketici kesiminin marka algısında nesnel ve olağandışı bir görsel etki oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilir.
- Bir tekne gövdesini veya bir bebek arabasını andıran Ürün, bir ruj için alışılmadık bir şekildir ve piyasada bulunan diğer şekillerden farklıdır. Küçük oval “G” kabartma şekli ile Ürün’ün mühendislik olarak dik bir şekilde yerleştirilemiyor oluşunun imkansızlığı şeklin sıra dışı görsel yönünü pekiştirmektedir.
Ürün’ün şeklinin ruj sektörünün norm ve geleneklerinden önemli ölçüde uzaklaştığını ve tüketicilerin şekli söz konusu malların ticari kaynağı Guerlain’ı gösterebilecek nitelikte algılayacağını değerlendirmiştir. Genel Mahkeme markanın tescil için gereken ayırt ediciliğe sahip olduğuna ve eksi yöndeki Temyiz Kurulu kararının iptaline hükmetmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumu (“TÜRKPATENT”) ise ürünün kendi şeklinden oluşan başvurulara hâlâ katı bir şekilde yaklaşmaktadır. TÜRKPATENT’in genel yaklaşımı, güçlü bir ayırt edici karaktere sahip olmayan veya doğrudan başvuru sahibine işaret eden bir kelime / şekil unsuru içermeyen üç boyutlu marka başvurularını reddetmek yönündedir. TÜRKPATENT’in, üç boyutlu bir markayı tescil etmek için hâlâ özgün bir tasarım/kompozisyon görmeyi şart olarak aradığını belirtmek yanlış olmayacaktır.
14 Temmuz 2021 tarihli ve T-488/20 sayılı kararın metnine bu bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz. (Yalnızca İngilizce)