Anayasa Mahkemesi 2019/25805 başvuru numaralı ve 3 Nisan 2024 tarihli kararında (“Karar”), bir somut olaya yönelik açılan iki farklı davada aynı taraf aleyhine iki ayrı tazminata hükmedilmesinin mülkiyet hakkını ihlal etmediğine hükmetmiştir.

Karara konu olayda başvurucu, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek icra takibinin iptalini talep etmiş ancak mahkemece başvurucu aleyhine inkâr tazminatına ve para cezasına hükmedilmiştir. 

Başvurucu aynı zamanda menfi tespit davası açmış ve menfi tespit davası da başvurucu aleyhine sonuçlanmış, başvurucunun inkâr tazminatı ödemesine hükmedilmiştir. Bunun üzerine başvurucu, mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuruda bulunmuştur.

Anayasa Mahkemesi, tazminatların farklı nitelikte olmaları nedeniyle ayrı ayrı hükmedilebileceğini, mülkiyet hakkıyla ilgili iddiaların yargı tarafından doğru bir şekilde ele alındığını, kanuni düzenlemelerde taraflar arasında adil bir denge kurulduğunu, mahkemelerce önceden oluşturulan, belirli nitelikte, ulaşılabilir ve öngörülebilir bir hukuksal çerçevede karar verildiğini, hükmedilen tazminatların başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağandışı bir külfet yüklemediğini tespit etmiştir.

Bu nedenlerle, başvurucunun mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin meşru olduğu belirtilmiş ve söz konusu başvuru açıkça dayanaktan yoksun olması sebebiyle oyçokluğuyla reddedilmiştir.

Başvurucunun yargılamanın uzun sürmesi hakkındaki şikâyeti ise başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle oybirliğiyle kabul edilemez olarak değerlendirilmiştir.

İlgili Anayasa Mahkemesi Kararı 7 Haziran 2024 tarihli ve 32569 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Karar’ın tam metnine bu bağlantıdan erişebilirsiniz.