Anayasa Mahkemesi (“AYM”), 25 Aralık 2018 karar tarihli ve 2014/14359 başvuru sayılı kararı (“Karar”) ile, başvurucuların çevresel etki değerlendirmesi (“ÇED”) kararına itiraz için açtıkları davada,
- İdare mahkemesinin, dava açma süresini hesaplarken kararın öğrenilmesine ve değerlendirilmesine imkân tanımayan nitelikteki valilik ilân tarihini esas aldığına,
- Usul kurallarını katı bir şekilde yorumladığına,
- Bu durumun başvurucuların mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiğine
hükmetmiştir.
Başvuruya konu dava; başvurucuların, Artvin’in Yusufeli ilçesi Demirdöven köyü sınırları içinde bulunan vadide yapılması planlanan Hidroelektrik Santrali Projesi hakkında idare tarafından verilen ÇED olumlu kararının geri alınması için idareye yaptıkları başvurunun reddinin iptali amacıyla idare mahkemesinde açtıkları iptal davasıdır.
Davaya konu ÇED olumlu kararı, Artvin Valiliği ilan panosunda 21 Mayıs 2009 tarihinden itibaren on gün süreyle ilan edilmiştir. Başvurucular ise karardan 16 Ekim 2009 tarihinde haberdar olmuşlar ve bu tarihten sonra idareye başvurmuşlar, aldıkları ret cevabı üzerine idare mahkemesinde dava açmışlardır.
İdare mahkemesi dava açma süresinin başlangıcı olarak ÇED olumlu kararının Artvin Valiliği ilan panosunda ilan edildiği tarihi esas alarak, davayı dava açma süresinin aşılması nedeniyle reddetmiştir. Başvurucuların temyiz ve karar düzeltme talepleri de aynı gerekçeyle reddedilmiştir.
Bunun üzerine başvurucular AYM’ye mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasıyla müracaat etmişlerdir. AYM ise başvuruyu adil yargılanma hakkının güvencelerinden biri olan mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelemiştir.
AYM, dava açma süresinin işlemeye başladığı anın tespitinin, mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahalenin ölçülülüğü bağlamında büyük önem taşıdığını belirtmiştir.
Bu kapsamda;
- Dava açma süresinde hak sahibinin henüz dava hakkının doğduğundan haberdar olmadığı,
- Dava açma süresinin, somut koşullar çerçevesinde haberdar olduğunun kabulünü haklı kılan nedenlerin bulunmadığı bir dönemde işlemeye başladığı,
- Bu durumun dava hakkının varlığını anlamsız kılabileceği ve ölçülülük ilkesini zedeleyebileceği
vurgulanmıştır.
Kararda, çevresel etki değerlendirmesine ilişkin mevzuatta, gerçekleştirilmesi planlanan projenin ÇED süreci hakkında projeden etkilenecek veya etkilenmesi muhtemel halkın yaşadığı yerlerde ilan edilmesinin öngörüldüğü belirtilmiştir.
Ayrıca, Danıştay’ın köy sakinlerini ilgilendiren duyuruların valilik ya da kaymakamlıkta ilan edildiği tarihin köy halkının konudan haberdar olması tarihi için esas almadığı kararlara atıfta bulunulmuştur. Buna göre AYM, davaya konu ÇED olumlu kararının sadece valilik ilan panosuna asılmasının köyde yaşayan halkın konudan haberdar olmasını sağlaması ya da başvurucuların karardan bir şekilde haberdar olmalarını haklı kılmakta yeterli olmadığı sonucuna varmıştır.
Bu kapsamda, AYM, mahkemenin usul kurallarını katı bir şekilde yorumlayarak dava açma süresinin başvurucuların dava hakkının doğduğundan haberdar olmadığı bir dönemde işletmesini mahkemeye erişim hakkına yapılan müdahaleyi ölçüsüz kıldığı neticesine ulaşmıştır.
Sonuç olarak AYM, adil yargılanma kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir.
25 Aralık 2018 karar tarihli ve 2014/14359 başvuru sayılı kararın tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz.