Anayasa Mahkemesi, İcra ve İflas Kanunu’nun konkordato sürecinde mühlet verilen borçlunun tasarruf izni almak için alacaklılar kurulunun muvafakatini alma zorunluluğu öngören hükmünü, bu iznin verilmesinde mahkemeye takdir hakkı bırakılmaması ve bu durumun mülkiyet hakkına aykırılık teşkil etmesi nedeniyle iptal etti.
6 Haziran 2024 tarihli ve 32568 sayılı Resmî Gazete ile ilan edilen Anayasa Mahkemesi Kararı’na (“Karar”) konu başvuruda 7101 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (“Kanun”) 297. maddesindeki “… ile alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorundadır.” ibaresinin Anayasa’nın 5., 9., 10., 35., 138. ve 140. maddelerine aykırılığı ileri sürülmüş ve ilgili Kanun maddesinin iptali talep edilmiştir. İptal başvurusuna konu olan ilgili maddede, konkordato sürecinde borçlunun, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyeceği, kefil olamayacağı ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacağı; taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemeyeceği ve takyit edemeyeceği belirtilmiş, mahkemenin bu işlemler hakkında karar vermeden önce konkordato komiserin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorunda olduğu hüküm altına alınmıştır. Anayasa Mahkemesi yaptığı değerlendirmede, konkordato sürecinde borçlunun ticari faaliyetlerine devam edebilmesi ile alacaklıların, alacaklarını tahsil edebilmesi yönündeki yarışan menfaatler arasındaki dengenin gözetilmesi gerektiğini belirterek, borçlunun kanunda belirtilen hukuki işlemleri yapabilmek için alacaklılar kurulunun da muvafakatini almak zorunda olmasının, bu menfaat dengesine aykırı olacak şekilde alacaklılar lehine ve borçlu aleyhine sonuçlara yol açabileceğini ifade etmiştir. Bunun yanında Anayasa Mahkemesi, adil bir dengenin ancak alacaklılar kurulu kararının da denetime tabi kılınması ve hakime takdir yetkisi verilmesiyle sağlanabileceğini, borçluya tasarruf izin verilmesinin, tarafların menfaatlerinin korunması bakımından hakkaniyete daha uygun düşeceği durumlarda, mahkemenin bu değerlendirme ve takdir yetkisinden mahrum bırakılmasının mülkiyet hakkının ihlaline yol açabileceği gerekçesiyle anılan Kanun hükmünün Anayasa’nın 5 ve 35. maddelerine aykırı olduğuna ve Kanun’un 297. maddesindeki “… ile alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorundadır.” ibaresinin iptaline karar verilmiştir. Karar’ın tam metnine bu bağlantıdan erişebilirsiniz. |