Yargıtay 11. Hukuk Dairesi yakın tarihte yayımlanmış bir kararında; davacı ürünlerinin ve fiillerin davalı patentine tecavüz etmediğinin tespiti için ikame edilen davanın reddedilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi kararını onamıştır.
Fikri Mülkiyet Hakların korunmasında önleyici tedbir niteliğini taşıyan fikri mülkiyet hakkına tecavüzün bulunmadığını tespiti için açılan davalarda (“Menfi Tespit”); mahkeme davacı fiillerinin, davalının fikri mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edip etmediğini tespit etmektedir. Türk Hukuku’nda, menfaati bulunan herkesin tescilli patent, tasarım ya da marka sahibine (“Hak Sahibi”) karşı menfi tespit davası açabileceği hükme bağlanmıştır. Davayı açmadan önce davacı, öncelikle, noter aracılığıyla hak sahibine bildirim göndermekte bu bildirim, hak sahibinin davacıya ait üretim faaliyetlerinin ve üretilen müstahzarların patent haklarını ihlal edip etmediği hususunda görüş vermesini sağlamaktadır.
Bu doğrultuda davacı taraf, Sağlık Bakanlığı nezdinde gerçekleştirilen ruhsat başvurusunun, davalıya ait patentin koruma kapsamı dışında kaldığını ileri sürerek, kendi ürünlerinin ve fiillerinin davalı patentine tecavüz etmediğinin tespitini ilk derece mahkemesinden talep etmiştir.
Davalı taraf, davacının Sağlık Bakanlığı’na yaptığı ruhsat başvurusunun içeriğini dahi bilmediğini ve herhangi bir tecavüz iddiasında bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi; huzurdaki davanın öncesinde davacı tarafından davalıya gönderilmiş bir ihtarname ya da aksi yönde davalı tarafından davacıya gönderilmiş bir ihtarname olmadığını, ayrıca 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin (“Patent KHK”) 75. maddesi uyarınca “ilaçların ruhsatlandırılması ve bunun için gerekli test ve deneyler de dâhil olmak üzere ruhsat konusu buluşu içeren deneme amaçlı fiillerin patentten doğan hakkın kapsamı dışında bırakıldığı” (“Bolar İstisnası”) bu nedenle de davacının davayı açmada hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay, davacının temyiz itirazlarını yerinde bulmayarak reddetmiş, usul ve kanuna uygun bulunan ilk derece mahkemesinin ret kararını onanmıştır.
(Yarg. 11. HD. 23.06.2014, 2014/6103 E., 2014/11843 K.)